LİPÖDEM VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Lipödem sıklıkla lenfödemle karıştırılan fakat tamamen farklı olan bu hastalık ergenlikten sonra ortaya çıkan kalçadan başalayarak bacaklara doğru yağ dokusu artışı ile karakterize kronik bir hastalıktır. Bu hastalarda üst beden yarısı ile alt tamamen farklılık göstermektedir.

Lipödem cilt altı yağ dokusunun düzensiz dağılımı ile karakterize bir hastalık olup, kadınların ortalama %10-15’ini etkilemektedir. Etkilenen alanlar özellikle kalça ve bacak bölgeleridir.

lipöddem

Article in Phlebology · April 2021

Lenfödemin aksine ayak ve bilekte görülmez. Etkilenen kişilerde kozmotik endişelerin yanısıra ağrı ve benzeri problemlerde eşlik etmektedir. Lipödem sıklıkla obezite ve lenfödem ile karıştırılmaktadır. Bu hastaların vücut yapıları incelendiğinde alt ve üst yarısı arasında ciddi bir asimetri söz konusu olur. Örneğin üst yarının beden ölçüsü 8 ölçülürken, alt yarıda bu 16 olabilmektedir. Vücut alt yarısında kalçadan ayak bileğine kadar kolon şeklinde genişleme söz konusu olmaktadır. Bu tablo ilerleyen süreçte kolları da etkisi altına alabilmektedir.

lippödem el

Resim. Kolda lipödem

Bu hastalarda yapılan Dopper ultrasonda derin ve yüzeyel toplardamarlar normal olarak izlenir. Bacak ön yüzünden yapılan ölçümlerde cilt kalınlığı ortalama 21-22,5 mm arasında değişmektedir.

Hastalığın ileri evrelerinde yağ dokusu bacak sıvı dengesini sağlayan ve enfeksiyonlara karşı koruyan lenfatik sisteme ait damarları bloke edebilir. Buna bağlı lenfödem benzeri bir tabloda olaya eşlik edebilmektedir. Bu lenfödem tablosunun önlenmesi için özel drenaj metodları uygulanmaktadır.

lipödem sınıflandırması

Resim 1. Lipödem sınıflandırması

Bu tabloya zamanında müdahale edilmediği taktirde bu hastalarda enfeksiyonlar, kalıcı bağ doku artışı ve bunlara bağlı kalın sert cilt dokusu oluşur.

Uzun süreli lipödemlerde lenf dolaşımında da bozulmalar gelişir ve bacakta lenf sıvısında artış görülür. Lenf sıvısının artmış yağ ve protein içeriği fibrozisi (sert destek doku artışı) uyarır. Hastalık lipolenfödeme ilerleme gösterebilir.

lipödem muayenesi

Resim 2. Lipödem

Lipödem sıklıkla obezite ve lenfödemle sık karışmaklatır. Obezitede hastalığa bacaklar ile birlikte kollarda iştirak etmektedir. Lenfödemde hastalık ayaklardan başlarken, lipitödemde hastalık bacak üst kısımları ve kalçalardan başlamaktadır. Hastalık sıklıkla her iki bacağıda etkilemektedir. Bu hastalarda beslenme alışkanlığının görüntü üzerine etkisi oldukça az olmaktadır.

lipp ödem bacaklipödemlipödemaliödem

Resim. Evre 3 lipödem

Lipödemin sebebi tam olarak ortaya konulmamıştır. Hastalık kadınları etkilemekte olup, genellikle puberte başlamakta ve gebelik esnasında, jinekolojik cerrahi sonrasında veya menapozda artış gösterebilmektedir.

Ayakbileğinin yaklaşık 6-8cm yukarısından iç taraftan yapılan ölçümlerde, yağ dokusu kalınlığı 12-15mm: hafif, 15-20mm orta, 20mm üzerindeki ileri, 30mm üzerinde ise ciddi lipödem tanısı koydurmaktadır.

Lipödemde damar frajilitesinde artış olur ve buna bağlı küçük travmalara bağlı ekimoz ve hematom gelişebilmektedir. Pretibial peteşiler gelişebilmektedir. Bazı hastalarda deride soğukluk hissedilir ve soğuk havalarda deride harita gibi kırmızı mor görüntüler oluşabilmektedir.

lipödemmm2

Resim. Bacak ön yüzde dalgalanmalar

Yağ hücreleri arasında dağılan otonom sinirlerin inflamasyonuna bağlı küçük uyarılara karşı dahi ciltte ağrı ve hassasiyet gelişir. Cilt altı yağ dokusunda çeşitli boyutlarda nodüller palpe edilir. Bundan dolayı ağrılı yağlanma sendromu olarakta tanımlanmaktadır.

Bu kişilerde kronik bacak ağrılarına ve görünüm bozukluğuna bağlı depresyon benzeri psikolojik bozukluklar da gelişebilmektedir. Ayrıca, kıyafet sorunları, öz güven problemleri yaşarlar ve kendilerini sosyal hayattan soyutlama eğilimi gösterirler.

Hastalığın aynı aileden anne, kardeş veya teyzeleri gibi birçok bireyi etkilemesi nedeniyle ailevi genetik bir bozukluk olduğu düşünülmektedir.

Lipödemde ultrasonografik değerlendirme

Lipödemde bacaklarda ödem sıvısı görülmez, ancak kalın yağ dokusu tabakası görülmektedir. Cilt dokusu ve kas arasındaki bölgede yeralan yağ dokusu ileri derecede kalınlaşır. Normal bireyler ile karşılaştırıldığında yaklaşık 2-3 misli yağ dokusu artışı saptanır.liipödem

Resim. Ultrasonda ciltaltı yağ dokusu kalınlığında artış

Lipödem tedavisi ve beslenme

Lipödemli hastalarda yağ dokusun iştirakı nedeniyle diyet ve egzersiz ilk akla gelen uygulamalar olmaktadır. Ancak bunların lipödem dokusunu azaltıcı etkileri söz konusu değildir. Ancak lipödem dışı yağ dokusunda azalma sağlayabilirler. Diyet ile kilo veren hastalarda, bacaklarda değişiklik olmaz fakat karında, kollarda ve göğüslerde sarkmalar oluşur.

Bu hastalarda tedavi sıklıkla yağ dokusundaki sıvı içeriğini azaltmaya yönelik girişimleri içermektedir. Bunların başında elle yapılan lenfatik drenaj masajları yeralmaktadır. Bu işlem ile dokularda biriken kalıcı sertliğe yol açan lenf sıvısı uzaklaştırılarak toplardamarlara geçişi sağlanmaktadır.

Lipödemli bireylerin beslenme düzeni, genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı hedefleyen bir yaklaşıma dayanmalıdır. Beslenme, lipödem semptomlarını iyileştirmek veya yağ birikimini azaltmak için tek başına bir tedavi yöntemi olmasa da, sağlıklı bir kilo korumak ve yaşam kalitesini artırmak için önemli bir rol oynayabilir.

Lipödemli bireyler için beslenmeyle ilgili bazı temel öneriler

1. Dengeli bir diyet izleyin: Beslenmenizde çeşitli besin gruplarını içeren dengeli bir diyet tercih edin. Bu, meyve, sebze, tam tahıllar, protein kaynakları ve sağlıklı yağları içermelidir. Her öğünde dengeli bir beslenme sağlamak için porsiyon kontrolü yapmayı unutmayın.

2. Sağlıklı yağları tercih edin: Doymuş yağları ve trans yağları mümkün olduğunca azaltın. Bunun yerine, zeytinyağı, avokado, balık gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tercih edin. Bu yağlar, iltihaplanmayı azaltmaya ve genel sağlığı desteklemeye yardımcı olabilir.

3. Antioksidan açısından zengin gıdalar tüketin: Antioksidanlar, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak iltihaplanmayı azaltabilir. Bu nedenle, meyve, sebze, yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller gibi antioksidan açısından zengin gıdaları beslenme planınıza dahil etmeye çalışın.

4. Su tüketimine dikkat edin: Yeterli miktarda su içmek, vücudun hidrasyonunu sağlamak ve lenfatik sistemin düzgün çalışmasını desteklemek için önemlidir. Günlük olarak önerilen su miktarını tüketmeye çalışın.

5. Tuz tüketimini sınırlayın: Tuz, vücutta sıvı tutulmasına ve ödem oluşumuna yol açabilir. İşlenmiş gıdalardan ve tuzlu atıştırmalıklardan uzak durmaya çalışın. Yemeklerinize eklediğiniz tuz miktarını azaltın ve alternatif baharatlar kullanmayı deneyin.

6. Egzersiz yapın: Lipödem tedavisinin önemli bir parçası, uygun egzersizleri içeren bir aktivite programını benimsemektir. Düzenli egzersiz, dolaşımı artırabilir, kasları güçlendirebilir ve yağ birikimini azaltmaya yardımcı olabilir. Uygun bir egzersiz programı için bir fizyoterapist veya egzersiz uzmanından yardım almak faydalı olabilir.

  • Bu hastalarda doku sıvısını azaltmak için düzenli egzersiz yapılmasıda büyük öneme sahiptir.
  • Kompresyon tedavisi de fayda sağlamaktadır. Ödemli bacaklarda elastik bandajlar veya kompresyon çorapları sıvı birikimini azaltmaktadır.

Lipödem, karmaşık bir durumdur ve tek başına beslenme değişiklikleri tam bir tedavi sağlamayabilir. Lipödem semptomlarınızı yönetmek ve ilerlemesini yavaşlatmak için bir uzmana danışmak önemlidir. Bir doktor veya beslenme uzmanı, bireysel ihtiyaçlarınıza uygun bir beslenme planı oluşturmanıza yardımcı olabilir

İlaç tedavisi

  • D3 Vitamini,
  • Selenyum
  • Diosmin içeren varis ilaçları
  • Guaifenesin: Mucinex© soğuk algınlığını tedavisinde kullanılan ilaç, lipödemi azaltır

Lipödemde tavsiye edilen gıdalar:

Beslenme lipödemde büyük öneme sahiptir. Gluten inflamatuvar süreci tetiklediği için glutensiz gıdalar tercih edilmelidir.

  • Muz, Avokado ve Yumurta
  • Doğal Fıstık Ezmesi, Badem ezmesi
  • Badem Ezmesi , Taze Yaban Mersini
  • Bal, Çilek, Chia Tohumları kullanılabilir.
  • Ispanak, ceviz, çilek, balzamik, elma
    • Yer fıstığı, badem, fındık, ceviz
    • Renkli kurutulmuş meyveler
    • Mango, kiraz, yaban mersini, böğürtlen, kivi, kuru üzüm (düşük şeker ve tabii ki şeker ilavesiz!)Mozzarella, taze domates ve fesleğe
    • Elma, salatalık, badem ve limon ve zeytinyağı
    • Somon, Ton Balığı, Balığı, Karides, Tavuk, Hindi, Yumurta, diğer yağsız etler
    • Ispanak, brokoli, lahana, marul, patlıcan, karnıbahar, brüksel lahanası, havuç, yeşil fasülye
    • Tahıl/Patates/ Diğer: Kinoa, kahverengi pirinç, tatlı patates, bütün ve kırık tahıllar

Hastalığın seyri konusunda öngörüde bulunmak zordur. Bazı hastalrdan kısa sürede ileri evrelere geçiş görülürken, bazılarında uzun yıllar aynı kalabilmektedir. Bunda hastanın hormonal durumunun etkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle troid bezinin az çalıştığı guatrlı hastalarda daha hızlı bozulma görülebilmektedir. Ayrıca insülin hormonundaki artışa neden olan beslenme alışkanlıkları da hastalığı alevlendirmektedir.