VARİS NEDİR? NASIL GELİŞİR, NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Toplar damarlar organ ve dokulardan gelen kirli kanı kalbin sağ kulakcığına kadar taşımaktadırlar. Toplardamarlar içerisinde vücutta dolaşan kanın %65’i bulunmakta olup, aynı zamanda rezervuar görevi de yapmaktadır. Toplardamarımız içerisindeki kan bacaktan göğüs içerisindeki negatif basınçlı bölgeye doğru hareket eder. Buna yürüme esnasında bacak kaslarının hareketleri de katkıda bulunur.
Toplar damarlar;
1) Yüzeyel
2) Derin
3) Derin ve yüzeyeli birleştiren toplar damarlar
Derin toplardamarlar venöz dönüşün %90’nını, geri kalanı yüzeyel toplardamarlar sağlarlar. Toplardamarların en önemli özellikleri, içlerinde 5-10cm mesafede sadece kalbe doğru gidişe izin veren ve kanın geri kaçısını engelleyen kapakçıkların bulunmasıdır. Kapakçıklar; derin, yüzeyel ve bunları bağlayan kominikan veya perforan toplardamarlar içerisinde yeralmaktadır. İki yaprakçıklı kapakların toplardamar fonksiyonlarına katkısı çok büyüktür. Bunların olmadığı veya bozulduğu durumda bacaklarda kan göllenerek çok ciddi problemler gelişmektedir.
Kapakçıkların sayısı lokalizasyonuna göre değişkenlik göstermektedir. Bacakta derin toplardamarlarda femoral bölgede (kasık- diz arası) yaklaşık 3 adet kapakçık bulunmaktadır. Popliteal vende (diz bölgesinde yaklaşık 1-3 kapakçık bulunmaktadır. Diz altı derin venlerden tibialis anterior ve perenoal vende yaklaşık 8-11 adet, tibialis posteriorda ise 8-19 adet kapakçık bulunmaktadır.
Bacakta yer alan yüzeyel venlerden büyük safen vende ortalma 10 adet kapak bulunmaktadır. Uyluk bölgesinde kapak sayısı 1-7 arasında değişmekte olup, ortalama 3.5 adet kapak yeralmaktadır. Bunlardan ilk ikisi çok önemli olup, kasıkta derin ven ile birleştikleri yerde 2cm mesafe ile bulunmaktadırlar. Büyük safen vende diz altı bölgede ise kapak sayısı 2-6 arasında değişmekte olup ortalama 4 adettir. Ayak üzerindeki venlerde ise 1-4 adet ven bulunmaktadır. Bacak arkasında yeralan küçük safen vende ise ortalama 8 adet kapakçık bulunmaktadır. Küçük safen venin derin toplardamar bileşkesinde %95 olguda kapakçık bulunmaktadır. Bu kapakçığı takiben yaklaşık %65 oranında yakınında ikinci bir kapakçık bulunmaktadır. Peroran venlerin ortalama %75’inde kapakçık bulunmaktadır. Kapaksız perforan venler ayakta, elde ve kolda bulunmaktadır. Kapak sayısı 1-5 arsında değişmekte olup ortalama 2 adettir. Bu kapakçıklar ayrıca cilt altında veya kas içerisinde yeralan mikrovasküler venlerde de bulunmaktadır. Bu mikrovasküler venler, büyük venlerdeki yetmezliklerin olumsuz etkilerinden cildi korur. Mikrovasküler yetmezlik gelişince cilt değişiklikleri başlar.
Yüzeyel toplardamar sayısı ile varis gelişimi arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmada, büyük safen vende varis gelişen hastalardaki kapak sayısı, varis olmayan kişilerdekinin yarısı kadar olduğu gösterilmiştir.
Normalde yatarken ayak bileğindeki basınç 10-15mmHg olup, ayakta sabit durulduğu taktirde 3-5 dakika içerisinde basınç 10-15mmHg’dan 110-120mmHg’ya kadar yükselmektedir. Yürümeye başlandığı taktirde bacaktaki kas pompalarının kasılması ile kapakçıklar açılır ve kan yukarı gider. Kasların gevşemesiyle kapakçıklar hemen kapanarak geri kaçış engellenir. Buna bağlı basınç yürüme mesafesiyle birlikte tekrar 10-15mmHg’ya kadar düşmektedir.
Eğer toplardamarlar içerisindeki kapakçıklar bozuk ve kanı geri kaçırıyorsa yürümekle bu basınçta düşmesi %40-50 daha az olur. Yani bacak sürekli yüksek basıncın etkisinde ise toplardamarlarımız genişler, kapaklar arası mesafe açılır ve kaçak daha fazla artar. Kapakçılar ve toplardamar arasındaki bu kısır döngüye bağlı varisten venöz ülsere kadar çeşitli derecelerde problemler gelişir.
Toplar damarlarda kan bacak kasların etkisi ile kalbe doğru kapakcıklar aracılığı ile tek yönde ilerler. Kapakcıklardaki yapısal bozukluğa bağlı kan geriye kaçarak VENÖZ YETMEZLİK gelişir. Buna bağlı yüzeyel toplar damar ve dallarında mavi renkli, büklüntülü damar genişlemeleri varis olarak nitelendirilir.
Varis toplumda oldukça sık olarak görülen çok eski yıllardan beri önemli sağlık sorunlarının başında gelmekte olup; bayanların ortalama %30, erkeklerin ise %25’ini etkilemektedir.
Varisler çaplarına göre üçe ayrılır;
1) Telenjektazi
2) Retiküler varis
3)Trunkal varis (Geniş varis)
Şekil 1. Varis çeşitleri ve kaynakları
Telenjektazi: Dermis tabakasında yüzeyel yerleşimli, 0,5-1mm çapında varislerdir
Palpe edilmez ve üzerindeki cilde mor yada açık kırmızı renk verirler.
Retiküler varis: Dermis içinde derin yerleşmişli çapları 1-3mm arasındaki varisler,
Palpe edilemez ve üzerindeki cilde koyu mavi renk verirler.
Resim. Telenjektazi ve retiküler varis
Trunkal varis: Genellikle çapı 4 mm ve üzerinde olan varislerdir. Ciltaltı yerleşimli olup el ile Palpe edilebilirler ve üzerindeki cildin rengini değiştirmezler.
Resim. Trunkal varisler
Varis gelişiminde risk faktörleri
Varis gelişiminde en önemli faktör toplardamarlar içerisinde yer alan kapakçıkların bozulması ve kanı geri kaçırmasıdır. Bu özellikle kasık bölgesinde yer alan yüzeyel toplardamar ile derin toplardamarın birleşme yerinde yer alan kapakçığın bozulmasına bağlı gelişir. Bu kapakçığın bozulmasına yol açan faktörler varis oluşumuna da katkı sağlamış olurlar.
Kapakçıklardaki bu kaçak; genetik, yaşam tarzı, gebelik, obesite gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Genetik ve hormonal nedenlere bağlı kapak dokusunda yapısal bozukluk gelişirken, obesiteye bağlı karın içi basınç artışı ve damarların etrafındaki kasların zayıflığı söz konusudur. Nadir olarakta, derin toplardamar tıkanıklıklarında yüzeyel damarlarda varisler gelişir. Bu varisler taşıyıcı görevi yaptıkları için çok özel durum olmadıkça alınmazlar.
Ayrıca uzun süre ayakta durmayı gerektiren meslek grubundaki kimselerde bacakta kan göllenir, toplar damarlar genişler ve kapakçıklar kanı geri kaçırır. Bu kaçak toplardamarı daha fazlagenişletir ve kaçak daha da artış gösterir. Buna bağlı olarak ilerleyen süreçte varis, ödem ve cilt değişiklikleri gelişir.
Varislere bağlı gelişen şikayetler
Varisler,
- Görünüm bozukluğu
- Ağrı
- Şişlik
- Kramp
- Ayak bileğinde renkte koyulaşma
- Sertleşme
- Üser
- Damar içi pıhtılaşma
- Ayakta durma esnasında tahammülsüzlük
- Huzursuz bacak sendromu gibi problemlere neden olmaktadır. Varislere bağlı kişilerin yaşam kaliteleri de oldukça düşmektedir.